
New York Post’ta yer alan haberde 77 yaşındaki bir kadın, bir gün televizyon izlerken, sol elinin sanki bir yabancı tarafından kontrol ediliyormuş gibi hareket ettiğini fark etti. Sol elini yaklaşık 30 dakika boyunca kontrol edemedi ve bu süreçte el, kadın için oldukça rahatsız edici hareketlerde bulundu. Araştırmacılar bu durumu, ‘yabancı el sendromu’ ya da diğer adıyla ‘Dr. Strangelove sendromu’ da denilmektedir.

Dr. Strangelove sendromu nedir?
Yabancı el sendromu, kişinin elinin kontrolünü kaybetmesi ve elin bağımsız bir şekilde hareket etmeye başlamasıdır. Sol el, bazen nesneleri kavrayabilir, hatta aşırı durumlarda hastanın boğulmasına yol açabilecek kadar ciddi hareketler yapabilir.
beynin sağ ve sol yarımkürelerinin birbirinden bağımsız şekilde çalışması nedeniyle ortaya çıkabilir ve genellikle beyin travması, felç veya Alzheimer gibi nörolojik hastalıklar ile ilişkilendirilir.
1908 yılında ilk vaka tespit edildi
Hastalar kontrolleri dışında hareket eden ellerini durduramayan hastalar bu durumda fazlasıyla zorluk çekerler. ‘Uzaylı el sendromu’ olarak da bilinen bu hastalığın ilk vakası 1908 yılında Alman nörolog Kurt Goldstein tarafından rapor edildi.

Yaşlı kadının “yabancı el sendromu” 30 dakika boyunca devam etti. Bu durum kayıtlara geçen en kısa süreli yabancı el sendromu vakalarındandı. Olaydan sonra kadın, sol kolunda güçsüzlük ve uyuşma hissetti.
Doktorların yaptığı değerlendirmeden sonra omurga ameliyatı olacağı beklentisiyle aldığı kan pıhtılaşmasını engelleyen ilaçları kesmesinin ardından felç geçirdiğini ve bunun yabancı el sendromunu tetiklemiş olabileceğini düşündüler. Kadının vücut kontrolü sağlandıktan sonra taburcu edildi. Bu tür vakalar, doktorların bu sendromun bazı nörolojik bozukluklarla ilişkili olduğunu düşündüklerini tekrardan gösterdi.

hastaların yalnızca kas kontrolünü kaybetmediklerini, aynı zamanda iki elinin birbirine zıt hareketler yapmasıyla karşılaştıklarını gösteriyor. Bu, sendromun en karmaşık ve tedirgin edici yönlerinden biri.
Uygulanan tedavi yöntemi
Kesin bir tedavi bulunmamaktadır. Ama, hastalar için çeşitli yönetim teknikleri var. Bu sendrom, beyinle ilgili bazı nörolojik bozukluklardan kaynaklandığı için, tedavi genellikle altta yatan hastalığın yönetilmesine yönelik. Bazı vakalarda, hastalar davranış terapisi ile tedavi edilebilirler.